Okul seçerken en önemli kriter hangisi?



Öğretmen, eğitim sistemi, okulun fiziksel şartları, yöneticilerin aileyle iletişimi… Okul seçiminde pek çok kriter var. Bu kriterlerin çocuğun özelliklerine uygun olması çok önemli. O nedenle okul seçerken iyi araştırmak gerekiyor.

Okul seçimi, anaokulundan liseye her kademede çok önemli bir karar. Öyle ki aileler, daha çocukları 2 yaşındayken, hangi ilkokula hatta hangi liseye göndermesi gerektiğini araştırıyor. Karar vermek de çok zor çünkü okul seçerken dikkat edilmesi gereken pek çok kriter var. Üstelik çocuğun özelliklerine en uygun okulu bulmak gerekiyor. Ailelere bu zorlu kararda yol gösterici olmak için Boğaziçi Üniversitesi Temel Eğitim Bölümü Başkanı Yard. Doç. Dr. Mine Göl Güven’e okul seçerken dikkat edilmesi gerekenleri sorduk. Güven, ailelere altın tavsiyelerde bulundu.

İyi okul nedir?

Kaliteli eğitimin özellikleri üzerine çokça teorik ve uygulamalı çalışma yapılıyor. Eğitimcilerin sohbetlerinde bile en son söylenen “İyi okul, yakın okuldur” oluyor. İkincisi, ailenin ve çocuğun özelliklerine ve beklentilerine uygun okul, iyi okuldur. Beklenti çocuğun özellikleriyle uyumlu, gelişimini destekleyen bir programın uygulanmasıysa, sadece sınav ve akademik beceriye odaklanan bir okul, iyi okul olmayacaktır.

Okul seçerken nelere dikkat etmeli?

Okulun fiziksel şartları önemli. Küçük ve kalabalık sınıflar programın uygulanmasında sıkıntı yaratıyor. Ayrıca farklı amaçlara uygun alanlar yaratılmış olmalı. Bu da tek başına yeterli değil. Spor salonu var, satranç odası var ama kullanılmıyorsa neye yarar? Öğretmenlerin mesleki gelişimlerini farklı yollardan desteklemeleri önemli. Yönetim birçok şeyin kapısını açıyor veya kapatıyor çünkü karar mercii. Yönetimin aileler ve öğretmenlerle kurduğu iletişim, esneklik ve katılık konusunda gösterge olabilir. Okulun yeniliğe açık ve yenilik arayışında olması gerekli.

En önemli kriter hangisi?

En önemli kriter kuşkusuz öğretmen. Sadece ilkokul öğretmeni değil, her kademe için bu geçerli. Öğretmenin teknik anlamda donanımlı ve yeterliliklere sahip olması önemli ama daha da önemlisi çocuklarla ilişki geliştirmesi ve bağ kurması. Dinleme, yakınlık, sıcaklık, esneklik, saygılı, adaletli, duygulara duyarlı olma gibi nitelikler büyük önem taşıyor. En sevdiğimiz matematik öğretmeni, matematiği çok iyi bilmesinin yanı sıra bize vermiş olduğu “Önemlisin, sana değer veriyorum” tutumunu sergileyen matematik öğretmenidir.

Yapılan en büyük hata nedir?

İsme gitmek. Elbette öneri alınabilir, deneyimli ailelerden görüş istenebilir. Ama sadece isme gitmek ya da falanca aile çocuğunu oraya göndermiş diyerek okul seçmek yanlış.

Okulun çocuğa uygun olup olmadığı nasıl anlaşılır?

Seçim aşamasında “Çocuğum okula hazır mı?” veya “Okullar çocuklarımıza hazır mı?” diye sormak gerekiyor. Çocuğunuzun okula ne kadar hazır olduğunu anlayabilmek için bazı gelişimsel özelliklere bakmak gerekiyor. Gelişim; psikomotor, sosyo-duygusal, dil-bilişsel ve özbakım olarak dört alana ayrılıyor. Okulda başarılı olabilmek için bu gelişim alanlarına bağlı, soru sorma, yönergeleri anlama ve takip etme, dinleme, beden koordinasyonu, el-göz koordinasyonu, bağımsız hareket etme, rutini takip etme, odaklanma, birlikte çalışma, başladığı işi bitirme, kurallara uyma ve geçişlere ve farklılıklara uyum gibi beceriler gerekli.

“Okullar çocuklar için hazır mı?” sorusuna gelince, yukarıda ismi geçen beceriler ve çok daha fazlası okullarda geliştirilmesi gereken beceriler. Bu beceriler her yaşa ve her çocuğa göre farklı düzeyde gözlemlenir. Okullar programları, yöneticileri, öğretmenleri, malzeme ve donanımları ve fiziksel ortamlarıyla bu farklılıklara hitap edebilecek düzeyde ve yeterlilikte olmalı. Ayrıca okullar farklı aile yapılarını, istek ve talepleri öğrenmeli. Buradan okulun tüm beklenti, talep ve istekleri karşılaması sonucu çıkarılmamalı. Bu, okul kültürü, felsefesi ve uygulamalarının, okulun aile profiliyle ne ölçüde örtüştüğü, farklı ve benzer aile profillerin ele alınış şekilleriyle ilgili çalışmaların yapılabilmesi için önemli. Okul ve aile uyumu, çocukların gelişimini destekleyen temel etmenlerden biri.

Çocuğunuzu okula alıştırın

- Okula başlamadan önceki günlerde çocuğunuzun okul çevresini ve ortamını tanıması için ziyaretler yapabilirsiniz.

- Bu ziyaretlerde sınıf içi, okul çevresi ve öğretmenleriyle tanışmaya özen gösterin. Okul saatleri içinde bu mümkün değilse, okulun aktif olmadığı zamanları önerin.

- Ne zaman okulun önünden geçseniz, “Bak burası senin yeni okulun” deyin. Okul rotasını kullanıp yol üzerinde neler olduğuyla ilgili konuşmalar yapın. Gidiş-geliş sürelerini tespit edin.

- İlk gün ve haftalarda öğretmenlerin çocukların uyumunu sağlamak için ne tür teknikler uyguladığını sorun. Kendi çocuğunuz için öneriler getirin. Nelerden hoşlanır, neleri yapmaktan keyif alır?

- Onu nereye bırakıp nereden alacağınızı ve ona bunun saat kaçta olacağını söyleyin.

- Okul alışverişini son dakikaya bırakmayın ve herşeyi bir kerede almayın.

- Beslenme, tuvalet, üst değiştirme gibi ihtiyaçlarını kime, nasıl söyleyeceği bilgisini verin.

- Kolay giyinip soyunabileceği, rahat giysi ve ayakkabılar seçin.

- ‘Teşekkür ederim’, ‘Lütfen’ gibi kibar olma sözcüklerini öğretin. Okulda çok işine yarar.

- Okula birlikte başlayacağınız ‘okul arkadaşı’ bir çocuk ve aileyle iletişime geçin.

- Okula başlamayla ilgili olumlu kitaplar okuyun. Örneğin ‘Ah, TonTon!’ ‘Atakan ve Cemile’ serileri gibi...

- Kartondan bir okul oluşturun. Okulda olabileceklerin senaryosunu canlandırın.

- İlk gün sorularını çok fazla sormayın.

- Öğrenme ve beceri geliştirme uzun sürebilir. Okula uyumu hemen beklemeyin. Uyum sağlansa da arada yine problemler olacaktır.

- Okula başlandı ama çocukluk bitmedi! “Artık büyüdün okula başladın...” ile başlayan cümlelerden uzak durun. Her gün biraz daha büyüdükleri doğru ama 18 yaşına kadar çocukluk devam ediyor, unutmayın.