LGS sisteminde temel değişkenler nelerdir?



Lise geçişte son durum nedir? Milli Eğitim Bakanlığı, sınavla öğrenci alan okullarla ilgili çalışmalarına devam ediyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, sınavla öğrenci alan okullarla ilgili çalışmalarına devam ediyor. Bildiğiniz üzere bu yıl TEOG kaldırıldı ve bu öğrencilerin yüzde 90'ı adrese dayalı sınavsız, yüzde 5'i haziran ayının ilk haftasında yapılacak sınavla, kalan yüzde 5'i ise özel okullara direkt başvuru şeklinde yerleştirilecek. Tabii sistemin çok büyük bir kısmı adrese dayalı sistem üzerine oturtulduğu için MEB çalışmalarını daha çok bu kısımda yoğunlaştırmış durumda. Bugün sizlere liselere yerleştirmede gelinen son noktayı yazacağım.

Öğrencilerin yüzde 90'ı gibi çok büyük bir kısmı adrese dayalı sistemle yerleştirilecek. Peki bu nasıl olacak; işte en büyük soru bu ve burada velilerin de öğrencilerin de eğitimcilerin de kafası bayağı karışık durumda. Bu noktada yapılan çalışmalarla ilgili MEB'den en yetkili ağızlardan ciddi açıklamalar geldi. Ben bu açıklamalarla benim takip ettiğim ve duyduğum çalışmaları toparlayacak olursam; mevcut Anadolu liselerinin yüzde 95'i, meslek liselerinin neredeyse tamamı, İmam hatip liselerinin yüzde 99'u adrese dayalı sistemle öğrenci alacak.

Bu sistemde temel değişkenler;

1- Öğrencilerinin ev adresi
2- Okuduğu ortaokulun adresi
3- Öğrencinin mayıs ayında yapacağı beş tercih
4- Eşitlik durumunda öğrencinin tercih önceliği ve ortaokul bitirme notu.

Bu değişkenler öğrenciler tarafından da bilinen değişkenler, bir de bunun dışında kalan değişkenler var;

- Öğrencinin adresine göre oluşturulmuş üçlü çember sistemi. Yani siz örneğin İstanbul Küçükçekmece Atakent Mahallesinde oturuyorsunuz. Sizin için birinci çember Atakent Mahallesi, ikinci çember örneğin Halkalı bölgesi, üçüncü çember ise Sefaköy bölgesi. Burada sistem şöyle çalışacak; örneğin öğrenci, ilk isteği olan Anadolu lisesine birinci çemberde yerleşemiyorsa, ikinci çemberdeki Anadolu lisesine bakılacak ona da yerleşemezse üçüncü çemberdeki Anadolu lisesine bakılacak. Buradaki en temel sorun şu; küçük kentlerde veya ilçelerde bu sistem çok iyi işleyecektir ama büyük kentlerde zaten her çemberin kendi öğrenci kitlesi olduğu için birinci çembere yerleşemeyen ikincisine de yerleşemez. Ama yine de seçenek yaratma açısından çalışmaya devam ediliyor. Ben adrese dayalı yerleştirmede yaşanacak temel sorunun Anadolu lisesi fetişizmi olacağını düşünüyorum. Yıllarca sadece tabelası 'Anadolu lisesi' yazıyor diye kutsadığımız okulları şimdi adrese dayalı sisteme geçirdiğimizde velileri "Aslında bu okulların bir farkı yok" lafına inandıramıyoruz sorun bu.

Diğer taraftan sınavla öğrenci alacak okulların belirlenmesi çalışmasında da ciddi yol alınmış durumda.

Burada MEB, beş kriter belirlemiş;

1- Okulun bir yıl içinde yaptığı sosyal, sportif ve kültürel çalışmalar
2- Okulun uluslararası faaliyetleri
3- Okulun geçen yıl en son aldığı öğrencinin yüzdesi
4- Kuruluş tarihçesi (okulun tarihi kültürü var mı?)
5- MEB'in okulla ilgili görüşü...

Bu kriterler her okul için tanımlanıyor. Bu aslında çok doğru bir adım, bu kriterlerin karşılığı tek tek girildikten sonra hangi okulun sınavla öğrenci alacağına MEB karar verecek. Bu kriterleri az bulabilirsiniz ama açık söyleyeyim ben mutlu oldum. Bunlar tam uygulanırsa ilk kez akademik başarı dışında okulların diğer çalışmaları dikkate alınacak ve birnevi akreditasyon sistemi başlamış olacak. Bu liste yakında çıkacaktır ve açık söyleyeyim puan yüksek olduğu halde birçok okul buraya dahil olamayacaktır. Zaten diğer maddeleri yerine getiremeyen okul sadece 'yüksek üniversite sınavı başarısı veya TEOG başarısı' ile bu listeye giremeyecektir. Doğru mu? Son derece doğru. Ancak bakanlığa önerim; daha önceki "fen liseleri, sosyal bilimler liseleri ve proje okulları sınavla öğrenci alacak" sözünüzden vazgeçin ve bu okulların hepsini bu beşli skalaya tabi tutun. O zaman göreceksiniz ki birçok fen lisesi veya sosyal bilimler lisesi içerik olarak zaten bu listeye girecek çalışmaları yapmamışlar. İşte o zaman o okulları almayın. Bence bu sistem her yıl uygulanmalı okullar her yıl bu verileri girmeli. Dolayısıyla çalışmayan okullar liste dışı kalıp çalışanlar listeye girme hakkı kazanabilmeli.

Bir de işin özel okullar tarafı var. Aslında MEB yeni sistemde en büyük fırsatı onlara tanıdı ama maalesef birkaç okul hariç bu fırsatı teptiler ve kendi öğrencilerini seçmek yerine onlarda MEB'e tabi oldular. Ne diyelim hayırlısı ama inşallah seneye bu yanlıştan dönüp kendi öğrencilerini seçerler. Velilere önerim; çocuklarınızı dershane bozması yerlerde oyalamayın, sınavla sadece öğrencilerin yüzde 5'i yerleşecek çocuğunuz bu grupta değilse boşa yormayın başka yönlerini geliştirin, özel okulların bursluluk sınavlarına katılın. Asla panik yapmayın bu sistem TEOG değil sakince bekleyin. Merak etmeyin sabırlı olun.